Akupunktur kelimesi Latince kökenli olup acus ( iğne), punctura (batırma) anlamına gelmektedir. Akupunkturun kökeni Çin ve komşusu olan bazı uzakdoğu ülkeleri olsa da artık dünyada tanınmış ve trend olan bir tedavi yöntemidir. Günümüz insanı artık vücuduna hiçbir zararı olmayan tedavilere daha çok rağbet göstermektedir. Akupunktur dünya sağlık örgütünce kabul görmekte ve çok sayıda hastalık için önerilmektedir. Şuan ABD ve bazı batı avrupa ülkelerinde akupunktur tedavisi genel sağlık sigortası tarafından karşılanmaktadır. En son ABD' de FDA tarafından doktorlara "her hastaya hemen ağrı kesici gibi ilaçları vermemeleri, akupunktur gibi zararsız yöntemleri öğrenip uygulamaları" telkini yapılmıştır.

    Akupunktur felsefesine göre, insan vücudunda 14 meridyen vardır ve bu meridyenlerin üzerinde+ bazı ekstra bölgelerde 400 kadar akupunktur noktası bulunur. Biz akupunktur uzmanları bu noktalar arasından hastalığa göre 6-15 noktalık bir kombinasyon seçerek iğneleri bu noktalara batırmaktayız. Bu noktalar kullanılarak vücutta belli mekanizmalar başlatılmış olur ve vücudun o an sürdürdüğü ama aşırı olan tepkileri bastırılır, tam tersi yetersiz kaldığı konularda uyarılması sağlanır yani bir şekilde vücut işleyişi dengeye ve normal fizyolojiye getirilir. Akupunktur tedavisinde kullanılan iğnelerin içerisinde ya da üzerinde herhangi bir kimyasal madde veya ilaç bulunmamakta. İğneler steril ve kişiye özel olarak kullanılmaktadır.

    İğneli Tedavi Olma Zorunluluğu Var Mı?
    Hayır! Lazer teknolojisinin bu alana girmesinden itibaren düşük enerjili, tamamen yan etkisiz Soft Lazer cihazlarıyla akupunktur noktaları uyarılarak tedavi seansları tamamen ağrısız bir şekilde de yapılabilmektedir, sadece nadir dirençli vakalarda klasik iğneli tedaviye geçilebilmektedir. Elektroakupunktur uygulanan vakalar ise (ör. Felçlikler) iğneli yapılmaktadır.